Konservatuara hazırlık için oyuncu adayıyla hangi okullara nasıl hazırlanması gerektiğinden, hangi tiradlar üzerinde çalışması gerektiğine kadar ayrıntılı bir eğitim programı hazırladım. 8- 12- 16 ders olarak hazırladığım bireysel eğitimlerdeki hedefim, oyuncu adayını geleceği adına doğru yönlendirirken, kendi malzemesini keşfedip potansiyelini ve yaratıcılığını geliştirmesini sağlamak. Bu zorlu ama bir o kadar da keyifli yolculukta, ihtiyaç duyan her oyuncu adayına ışık tutmaktan dolayı çok mutluyum.

Tecrübeli tecrübesiz her oyuncu zaman zaman dışardan desteğe ihtiyaç duyar. Amacım, oyuncuya üçüncü göz olabilmek, onun sıkıştığı noktaları aşmasına ve karaktere derinliklerine inmesine yardımcı olurken, daha etkili bir performans sunmasını sağlamak. Gerek sette, gerek set öncesi ve sonrası, oyunculara ihtiyaç duydukları konularda destek veriyorum ve bu keyifli yolculukta onlara yoldaş oluyorum.

Audition ya da oyuncu seçmeleri mesleğimizin bir parçasıdır. Bir çok projeye başlamadan önce onlarca oyuncu gibi biz de hazırlanıp performansımızı sergilemek için kamera önüne geçeriz. Ama işte, bir çok oyuncu için bu beş dakikalık an kabus gibi geçer. Bunun nedeni, seçmelerde tam olarak ne yapacağımızı bilmemek, heyecanımızı doğru yönlendirememek veya aşırı stres altında hissetmek olabilir.

Bu durumu en iyi yaşayan bilir. Buradan yola çıkarak, ihtiyaç duyan oyunculara seçmeye hazırlanma aşamasında destek veriyorum. Birebir yaptığım çalışmalarda, oyuncunun tıkandığı alanları çözerken, daha canlı ve etkileyici bir performans vermesine yardımcı oluyorum. Yaptığımız çalışmaları kaydederek oyuncunun kendisini izleyip, kendi performansını yorumlayarak daha özgüvenli, doğal ve rahat bir performansa ulaşmasını sağlıyorum.

Oyunculuğa ilgi duyan 18 yaş üstü herkesin katılabileceği başlangıç seviyesi eğitimim, katılımcıları oyunculuk ile ilgili en temel donanımla tanıştırmayı hedeflemektedir. Her eğitim hareket, ses-nefes, diksiyon, doğaçlama, beden, sahne ve mimik derslerini içerir. Fiziksel, zihinsel ve duygusal aktivite içeren dersler kişilerin kendi bedenlerini, seslerini, yaratıcılıklarını ve yeteneklerini keşfetmelerini hedefler.
Grup halinde yapılan eğitimlerde bir yandan haftanın stresini atarken, bir yandan da eğlenip kendi potansiyelinizi keşfetmeye ne dersiniz?

İkinci kur olarak tasarladığım gelişme bölümünde sahne ve doğaçlama çalışmalarına ağırlık verirken, karakter çalışmalarına, karakter ve metin ilişkisine, karşılıklı sahne oynamaya yer veriyoruz. Bol bol ezber yaptığımız bu kurda, katılımcılara kendilerinden yola çıkarak başka karakter ve rollere bürünmenin heyecanını yaşatmayı hedefliyorum.
Zorlu ama bir o kadar da keyifli bu yolculukta, sınırlarınızı zorlamaya ne dersiniz?

Üçüncü kur olarak tasarladığım bu kur, ilk iki kuru bitirmiş veya daha önce sahnede oyunculuk yapmış kişilere yöneliktir. Oyunculuğun temellerini pratiğe dökme fırsatı yakalayan katılımcıların, sahne disiplini içerisinde, bir oyununun tüm prova ve hazırlık aşamalarını deneyimleyerek, kur sonunda sahnede performans sergilemelerini hedefliyorum.
Sahne tozu yutmaya ve alkışı duymaya ne dersiniz?

Kamera, Ses, Motor, Kayıt!
Kamera önü oyunculuğu ile ilgilenen tüm katılımcılara açık olan başlangıç seviyesindeki eğitimim, teknik ve pratik bilgiler içermektedir. Katılımcılara seçmeler, set arkası, set hazırlığı, set adabı, ezber teknikleri, role hazırlanma, kamera önünde rahatlık, konsantrasyon ve etkili performans sergileme gibi konularda bilgi vereceğim. Her ders yapacağımız ve sonrasında izleyeceğimiz çekimler sayesinde katılımcılar kendilerini kamera önünde deneyimleyerek, kendi yeteneklerini ve potansiyellerini keşfetme şansı bulacaklar. Kamera önünde rahatlık ve doğallık sağladıktan sonra, sırasıyla reklam, dizi ve film sahneleri üzerinden yaptığımız çalışmalar ile katılımcıları kamera önünde farklı performanslar sergileyerek, yeteneklerini geliştirecekler.

Korkma, yayında toplar!
Kamera önünde oyunculuk yapan ya da başlangıç seviyesini tamamlamış kişilere yönelik eğitimim, sahne oyunculuk kuramlarının kamera önüne uygulanmasını baz alır. Katılımcılar, Staninslavski’nin kuramlaştırdığı oyunculuk teknikleri ile günümüze dek oluşturulan tüm sahne oyunculuk disiplinleri hakkında detaylı bilgi edinecekler. Her bir kuramı pratikte çalıştığımız sahneler içerisinde kullanarak kamera önünde aktarımını deneyimleyecekler. Her ders yapacağımız çekimler ile, oyunculuk tekniklerini sivriltirken, bir yandan da partnerli sahne çalışmalarında farklı oyuncular ile karşılıklı sahne oynamayı deneyimleyecekler.

Evet yanlış duymadınız, bu kez kamera önünde yönetmenler var!
Yönetmenlere yönelik tasarladığım bu eğitimde, amacım kamera arkasındaki gizli kahramanları kamera önünde çektiğimiz acılarla baş başa bırakmak değil elbette. Aksine, yıllarca eğitimini aldığımız oyunculuk kuramlarını ve tekniklerini bu kahramanlarla paylaşmak. Oyunculuk yapmadan, oyunculuğun zorluklarını ve püf noktalarını anlamak ve oyuncularla empati kurmak gerçekten kolay değil. Kişi ancak kendini kamera önünde deneyimlediğinde dışardan gayet kolay görünen bu işin zorluklarını anlayabilir ve bunları aşmak için doğru teknikleri kullanmayı veya kullandırtmayı öğrenebilir. Ben de naçizane oyunculuk eğitimimi ve deneyimi bu işin kamera arkası erbaplarıyla paylaşmaya ve onlara yönelik bir atölye hazırlamaya karar verdim. Staninslavski’den başlayarak, Strasberg, Adler, Meisner, Brecht, ve Spolin’in etkinleştirdiği tüm oyunculuk kuramlarına değineceğim atölyede, oyuncunun bir role hazırlanmasından, kullandığı taktiklere, karakteri yaratmasından, duygu çıkarımına kadar, tecrübe ettiği tüm aşamaları paylaşmayı ve teknik bilgilerin yanı sıra, pratiğe dökerek kamera önünde uygulanmasını sağlayacağım. Empati yeteneğini geliştirmek, oyunculuk teknikleriyle ilgili daha derin bilgi sahibi olmak isteyen, öğrenmenin yaşı ve zamanı yoktur diye düşünen tüm yönetmenleri atölyeme beklerim.

Ya lafımı unutursam! Suflör de evde yoksa…
Kamera önünde oyunculuk yapan ya da başlangıç seviyesini tamamlamış kişilere yönelik eğitimim, oyuncuya, aynı sahnede olduğu gibi kamera önünde suplex kazandırmaya yöneliktir. Sahne eğitiminde kullanılan doğaçlama tekniklerini ve oyunlarını, kamera önü için hazırlanmış metinlerde deneyimleyerek, yaratıcılıklarını arttırmalarını ve kamera önünde daha doğal olmalarını sağlamayı hedefliyorum. Her ders yapacağımız çekimler sayesinde katılımcılar, oyunculuklarındaki gelişim ve rahatlığı gözlemleyebilecek ve hazırlandıkları karakterlere farklı renkler katabilecekler.

Peki ya oynayacağımız rolün egosu ?
Sadece oyunculuk eğitimi almış ve profesyonel olarak oyunculuk yapan katılımcılara yönelik bir eğitimdir. Oyuncunun, insan psikolojisini biliyor olması, oynayacağı role hazırlanırken karakterin ruh halini, duygu durumunu ve bilinçaltını algılayabilmesi ve oynayacağı karakter ile özdeşlik kurabilmesi için önemlidir. Karakterin tepkilerini, seçimlerini, davranış biçimlerini ve bunları şekillendiren duygu durumlarını derinden anlayabildiğimiz zaman karakteri gerçekten üzerimize giyebiliriz. Psikoloji ve oyunculuğu harmanlayarak tasarladığım bu eğitimde amacım, oyuncuya karakterlerin psikolojilerini deşifre ettirerek özdeşlik kurmayı sağlamak. Oynayacağımız karakterin egosunu, süper egosunu, alt benliğini ve bilinç altını tanımladığımızda çok daha derin ve ayakları yere basan bir karakter yaratırız. Bu süreçte, oyuncu yeni bir karakter yaratımını tamamlarken, bir yandan da kendi benliğiyle yüzleşerek, kendini yeniden keşfeder. Yapacağımız çalışmalarda duygu sağıltımına, geçmiş anılar ile duygu aktarımına ve bir nevi içsel yolculuğa yer vereceğiz. Özellikle davranışsal ve nesnel psikolojide kullanılan egzersizler ve öğretiler üzerinden yeni karakterler yaratma yöntemine gideceğiz.

Oyuncu olmanın en büyük artısı, bu işi her yerde ve her koşulda yapabilmektir. Çocukluğumdan beri oyunculuk yapan biri olarak, yaptığım her eylemi sevmeyi, tanıştığım her kişiyi anlamayı ve bulunduğum her ortamı gözlemlemeyi kendime iş edindim. Oyunculuğa başladığımda, bu meslek benim için bir oyundu ve öyle kalmasına hep özen gösterdim. Neden mi? Siz hiç oyun oynarken sıkılan bir çocuk gördünüz mü? Bence, biz yetişkinler de hayatı oyun gibi görmeye başlar, algı filtrelerimizi temizlersek, yaptığımız eylemler iş olmaktan çıkar ve keyif aldığımız anlara dönüşür.

Drama eğitimi insanın kendisini keşfetmesini sağlar. İnsanın kendisini tanımadan, etrafındakilere kendisini tanıtması ve onları tanıması mümkün değildir. Özellikle teknolojinin insanları yabancılaştırdığı çağımızda bir çoğumuz maalesef kendi öz benliğimizle tanışık değiliz. Öncelikli hedefim, bu eğitimler önderliğinde kim olduğumuzu bulmak ve kendimizle barışık bir hayat kurmaktır.
Oyun oynamayı seviyorsanız, içinizdeki çocuğu özlediyseniz ve cesaretiniz varsa bu eğitimler tam da size göre. Yaşam aksiyon sever! Haydi o halde sahneye!

Zaman içinde hepimiz hem toplumun dayatmalarından hem de hayal kırıklıkları ve reddedilişlerden özgüven sarsılması yaşarız. Gerek iş hayatımızda gerek özel hayatımızda nükseden bu sarsılma, bizim yaşam kalitemizi düşürür. Kendimize güvenmedikçe etrafımızdakilere de yaptığımız işe de güvenimiz söz konusu olamaz.

Bu eğitimde önceliğimiz bu sarsılmanın köküne inip onu kökten çözmek.
Drama eğitiminin hünerleriyle, kendimizi daha derinden tanırken, sıkıştığımız noktaları, çeşitli oyunlarla aşmayı başaracağız. Çeşitli doğaçlama, kamera önü oyunculuk ve sahne tekniklerini kullandığımız eğitim sonrasında, özgüven konusunda çektiğiniz sıkıntıların son bulduğunu göreceksiniz.

Her ne kadar birey olarak ayakta durmaya çalışsak da, yaşamın her anında başkaları ile omuz omuza olmak ve aidiyet duygumuzu geliştirmek durumundayız. Hele de bir şirkette çalışırken, gerek patronumuzla gerek ekip arkadaşlarımızla doğru bir sinerji kurmak önemli. Doğru sinerjiyi oluşturmak, empati kurma yeteneğimizi geliştirmekten, kendimizi doğru anlayıp doğru ifade etmekten ve başkalarını filtresiz bir gözle algılamaktan geçer.

Bu eğitimde önceliğimiz hayata başkalarının gözüyle bakabilmeyi sağlamak. Farklı bakış açılarını iş hayatınıza katarken, kendi sınırlarınızı genişletip, grup içinde çok daha uyumlu ve verimli olmanıza imkan tanımak. Motivasyon üzerine geliştirdiğim birbirinden eğlenceli oyunlara eşlik ederken kabuklarınızdan arınacak ve çok daha aktif bir konuma geldiğinizi göreceksiniz.

Geçmiş ve gelecek arasında sıkışmanın sonucu olarak doğan stresi yönetmek aslında çok zor değil. Yeter ki yaşadığımız anı ve değerini yeterince hissedebilelim. Anda olmak, bizi hem stresten uzak tutar hem de o an ne yapıyorsak yaptığımız işe yüzde yüz konsantre olmamızı ve maksimum verim almamızı sağlar.

Bu eğitimde önceliğimiz anda kalmayı deneyimlerken, stres unsurlarını keşfedip hayatımızın akışından uzaklaştırmak. Bunun için kullandığımız çeşitli meditasyon ve nefes teknikleriyle yola çıkıp, kişinin zaman ve mekan algısını netleştirirken, bir yandan da stresin bedensel sıkışmalarından kişinin kurtulmasını sağlayacağız. Stresin fiziksel ve zihinsel zararlarından uzaklaştığınızda yaşam kalitenizin yüzde yüz arttığını göreceksiniz.

Zamanınız mı yok? Aslında var. Hem de sandığınızdan çok daha fazla zamanınız var. Yeter ki önceliklerinizi doğru tanımlayın ve beklentilerinizi yönetin.

Zaman paranın satın alamadığı ender olgulardan biri. Ve geri dönüşü mümkün olmayan tek şey. Zamanı iyi kullanmak bir erdemdir. Zamanın göreceliğini keşfettiğimizde, aslında ne kadar çok zamanımız olduğunu ve zamanı ne kadar vurdum duymaz kullandığımızı fark edip sarsılacaksınız. O sarsıntı muhtemelen hayatınızda başınıza gelen en güzel şeylerden biri olacak. Kendinize başka bir gözle bakabileceksiniz.

Bu eğitimde önceliğimiz zaman kullanımını en verimli hale getirirken, kişilerin iş hayatlarına ayırdıkları zamanı çok daha keyifli ve akıcı hale getirmelerini sağlamak. Zaman yönetimini keşfettiğinizde hayatınızdaki boşluklardan kurtulup, iş ve özel hayatınız çok daha dengeli bir şekle sokmanızı sağlayacak.

Sunum yapmak, topluluk karşısında konuşmak pek çok profesyonel için ürkütücüdür. Hatta bunu ‘kabus’ olarak tanımlayanların sayısı hiç de az değildir.

Halbuki ben bunu yaparken eğleniyorum. Nasıl mı?

Bu eğitimin temel hedefi, etkili sunum yapmanın püf noktalarından yola çıkarak, kişilerin toplum önünde çok daha rahat, anlaşılır ve etkileyici bir şekilde konuşmalarına yardımcı olacak teknikleri öğretmek. Sunum eğitimi diksiyon, ses-nefes, artikülasyon, vurgu, beden ve ses koordinasyonu, doğru ifade ve anlatımı içerir. Ama her şeyden önce neyi, niçin sunduğunuzu bilmeniz ve buna inanarak ve isteyerek sunmanız gerekir. Keyif almadığınız bir sunum kimseye keyif vermez. İşte bu yüzden buradayım. Amacım sunumlarınızı siz ve dinleyicileriniz için eğlenceli hale getirebilmek.